Aldatan erkek cinselliği nasıl yaşar?
Erkekler çoğunlukla, cinsel tatminsizlik, cinsel hayatını renklendirme ya da cinsel fantezilerini gerçekleştirme isteği, seks bağımlılığı ya da erken boşalma ve orgazm olamama sorunları gibi cinsel nedenlerle ya da ‘çapkınlık, hovardalık’ yapmış olmak, arkadaşlarına hava atmak, erkekliğiyle övünmek gibi nedenlerle eşlerini aldatırlar. Aldatmanın nedenleri cinsel ya da duygusal olarak değişse de aldatan kişinin, eşi ve yeni partneri olmak üzere iki cinsel partneri olduğu gerçeği değişmez.
Erkekler için iki cinsel partnerin olması sorun yaratmaz, hatta bazıları tarafından tercih bile edilebilir. Aldatan erkek eşine karşı soğusa bile, mecbur kaldığında veya kendini mecbur hissettiğinde sorunsuz ve düzenli seks yapabilir. Ne var ki, erkeklerin cinsel açıdan her iki partneri de idare eder gibi görünmelerine karşın, kimi zaman bu durumun cinsel yaşamlarına yansımaları olumsuz olabilir. Aldatan erkeklerin çoğunda kendini yeni partnere kanıtlama endişesi “cinsel performans anksiyetesi” olarak adlandırılan başaramama korkusuna yol açar. Aldatma nedeniyle yaşanan suçluluk ve stres ile yeni partnere karşı hissedilen heyecan erken boşalma, sertleşme problemleri, orgazm olamama gibi cinsel sorunları da beraberinde getirebilir.
Aldatan kadın cinselliği nasıl yaşar?
Aldatan kişi kadın olduğunda, azınlıkta olanlar cinsel nedenlerle aldatanlardır, çünkü kadınlar genellikle duygusal nedenlerle, ilişkilerinde mutsuz oldukları ya da başka birine âşık oldukları için eşlerini aldatırlar. Kadınlar cinsellik ile aşkı birlikte yaşamayı tercih ederler. Duygusal olarak bir yakınlık ya da bağ hissetmedikleri biriyle cinsel ilişkide bulunmak istemezler. Kadınlar, iki cinsel partneri idare etme konusunda erkekler kadar rahat olamazlar. Kadınlarda cinsel istek, partnere karşı duyulan sevgi, beğeni ve yakınlıkla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, aldatan kadınlarda eşlerine karşı cinsel isteksizlik/soğukluk sık görülen bir durumdur.
Başka bir cinsel partneri olan kadın eşiyle cinsel ilişkide bulunmak istemez. Onun yanında rahat soyunup, giyinemez. Eşinin dokunuşlarına karşı ani ve sert tepkiler verebilir, kaçınma davranışları sergiler. Eşinin cinsel yakınlaşmasından hoşlanmaz, çeşitli mazeretler uydurarak eşiyle cinsel ilişkiden kaçar. Kaçamadığı durumlarda ise, bunu bir görev olarak yapar, haz duymaz ve orgazm olmaz. Hatta bu durum zamanla suçluluk ve günahkarlık duygusuyla kendisini cezalandırma girişimi olarak disparoni adı verilen ağrılı cinsel ilişki sorununa da yol açabilir.
Keşke demeden önce…
Hangi yanından bakarsanız bakın aldatma, ilişkileri ve hayatları altüst eder. Psikolojik olarak derin yaralar açarken, cinsel hayatı da bir kâbusa çevirebilir. Kadınlar ve erkekler aldatma macerasına farklı noktalardan çıkışmış olsalar da varış noktaları aynıdır ama vardıkları noktanın ilişkilerinin son durağı olması gerekmez. Aldatan da, aldatılan da olsanız, kararınızı vermeden ve keşke demeden önce, kendinize, eşinize ve ilişkinize durup bir kez daha bakın ve Osho’nun şu sözlerini hatırlayın: “İlk özür dileyen en cesurdur; ilk affeden en güçlü ve ilk unutan en mutlu…”