MÜSİAD turizmde yeni trendler çalıştayı düzenledi

MÜSİAD Yeni Turizm Kaynaklarını Geliştirme Komitesi Başkanı Muhammet Ali Özeken “Dünya Turizm Örgütü’ne göre önümüzdeki 20 yıl içerisinde turizm sektörü hızlı büyüme gösterecek ve gelişimini sürdürecek sektör olarak kabul edildi” dedi.

MÜSİAD’ın düzenlediği MÜSİAD Turizm Sektörü Üyeleri ile İstişare Toplantısı ve Turizmde Yeni Trendler Çalıştayı’nda konuşan Özeken, turizm sektörünün dünyanın en büyük ve en hızlı büyüyen sektörlerinden birisi olduğunu söyledi.

Özeken, “Dünya Turizm Örgütü’nün 2010’da ileriye yönelik yaptığı büyüme tahminlerinden de hızlı bir büyüme sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Dünya Turizm Örgütü’ne göre önümüzdeki 20 yıl içerisinde turizm sektörünün hızlı büyüme gösterecek ve gelişimini sürdürecek sektör olarak kabul edildiğini belirten Özeken, şunları kaydetti:

“Turizm sektörü neredeyse tüm sektörleri olumlu açıdan etkileyen bir sektördür. İstihdam üzerindeki etkisi, bölgelerarası dengesizliğin giderilmesi, milli gelire, ödemeler dengesi ve cari açığa olumlu etkisi ve sosyo-kültürel etkileri açısından son derece önemli bir sektördür. Yine ihracat olmamasına rağmen turizm gelirleri ülke ekonomisine etkisi itibariyle ihracat gibi değerlendirilmektedir. Üstelik ülkemiz ihracat gelirlerinin ciddi bir oranını ithalata ayırmak zorunda iken, turizm gelirlerinde gelirin çok büyük bir bölümü ülke içerisinde kalmaktadır. Türkiye global turizm sektörünün en önde gelen oyuncularından birisi. 80’li yıllarda yapılan hamlelerle çıkışa geçen Türk turizm sektörü, dönem dönem rekorlar kırdı, dönem dönem ise yaşanan olumsuzlukların etkisiyle daralmalar yaşadı.
2014 yılında 42 milyona dayanan turist sayımız, 2015-2016’daki yüzde 25 gibi sert bir düşüşle 30 milyonlara gerilemişti. 2017’de tekrar atağa kalkan Türkiye turizmi, 2018 yılında yaklaşık 47 milyon turist ağırlayıp 30 milyar dolar gelir elde etti ki bu büyüme 2016’dan 2018’e geçerken yüzde 49 gibi rekor bir artışa tekabül etti. 2018 yılında yaklaşık 30 milyar dolarlık bir turizm geliri elde ettik. 2019 yılında da büyüme trendimiz devam etti. Yaklaşık yüzde 14 büyüyerek ve 52,5 milyon turist ağırlayarak dünyanın en fazla turist çeken 6. ülkesi unvanımızı pekiştirdik ve 35 milyar dolar civarı gelir elde ettik. En fazla turizm geliri elde eden ülkeler sıralamasında da 14. sıradayız.”

“TURİZM SEKTÖRÜ 2,2 MİLYON GİBİ BİR İSTİHDAMI TEK BAŞINA SAĞLIYOR”

Özeken, turizm sektörünün 2,2 milyon gibi bir istihdamı tek başına sağlayarak toplam istihdamın yaklaşık yüzde 7’sini oluşturduğunu konaklama tesisi itibarıyla da Türkiye’nin en önde gelen ülkeler arasında olduğunu söyledi.

700’ü 5 yıldızlı olmak üzere 5 bin civarı tesiste 1,5 milyon yatak kapasitesinin olduğunu belirten Özeken, “Dünyada 25 bini 5 yıldızlı olmak üzere 400 bine yakın konaklama tesisi var. Ve en önemlisi, öyle bir coğrafi konumumuz var ki, 60 ülke 4 saatlik uçuşla ülkemize ulaşabiliyor, bu da dünya nüfusunun yüzde 40’ı anlamına geliyor.” diye konuştu.

MÜSİAD yeni çalışma döneminde bir tazelenme sürecine girdiğini belirten Özeken, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her şeyin değiştiği ve kendini yenilediği bir çağda MÜSİAD da kendisini yeniledi. Daha önceden turizm sektörü ismi altında çalışmalarımızı bir sektör kurulu olarak yürütürken şimdi yönetim kurulunda temsil edilen bir komite hüviyetindeyiz. Ve farklılığı ortaya koymak anlamında zaten güçlü olduğumuz deniz-kum-güneş turizminin yanında, ülkemizin sahip olduğu diğer zengin turizm kaynakları üzerinde de çalışıyoruz. Bu nedenle komitemizin ismini Yeni Turizm Kaynakları Geliştirme Komitesi olarak belirledik. Yani zengin kaynaklara ve potansiyele sahip olduğumuz ama henüz yeteri kadar verimli değerlendiremediğimiz termalden sağlığa, helal turizmden doğa ve macera turizmine, kongre turizmine kadar yeni turizm kaynaklarımız üzerine de çalışıyoruz.

Amacımız, ülkemizin değişik bölgeleri için en uygun turizm türlerinde yatırım projesi prototipleri geliştirmek ve kuracağımız bölgesel iş ortaklıkları ile yeni yatırımları gerçekleştirmek. Böylece gücünü Anadolu’dan alan MÜSİAD üyelerine ve ülkemiz ekonomisine güzel katkılar sunacağımıza inanıyoruz. Bu anlamda komitemiz, Ağrı, Kars, Erzincan, Tokat gibi şehirlerde şubelerimizle iş birliği halinde projeler geliştirmekte. Tabi burada şubelerimizde Turizm Komitesi yapılanmalarını oluşturmak da çok önem arz ediyor. Şu ana kadar Bursa, Trabzon ve Rize’de komitelerimiz oluşturuldu. Muğla, Fethiye, Kahramanmaraş, İzmir, Antalya, Erzurum ve Şanlıurfa şubelerimizdeki yapıları oluşturmak için çalışmalarımız devam ediyor.”

Helal Akreditasyon Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Soylu ise helal turizm kavramının sadece ticari ve ekonomik açıdan değerlendirilmesinin yanlış olduğunu bu konuya vebal ve sorumluluk hissiyatıyla yaklaşılması gerektiğini vurguladı.

Bu konuda şu an için gayri müslimlerin helal sertifika ve belge konusunda öncülük yaptığına dikkati çeken Soylu, Helal Akreditasyon Kurumu olarak bu konuda öne çıkmayı ve kuralları koyan bir kurum olmayı hedeflediklerini dile getirdi.

40 müslüman ülkenin uzlaşmasıyla Helal gıda standartları oluşturduklarını belirten Soylu, denetim ve akreditasyon konusundaki eksikliklerimizin giderilmesi gerektiğini söyledi.