Beyoğlu’nda 10 yıl önce Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun 8. kattan apartman boşluğuna düşerek yaşamını kaybetmesine ilişkin yargılanan Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ve Can Paksoy hakkında verilen beraat kararının gerekçesi belli oldu. Gerekçeli kararda Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun “olay öncesindeki birtakım psikolojik problemleri nedeniyle pencereden atladığı ve bu atlama neticesinde vefat ettiği” ifade edildi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi, ilk beraat kararının Yargıtay tarafından usulen bozulması üzerine yeniden yaptığı yargılamada sanıklar Mahmut Emre ve Can Paksoy hakkında verdiği beraatin gerekçeli kararını tamamladı. 31 sayfalık kararda, eğitimini Amerika’da tamamlayan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun Türkiye’de eğitimine uygun iş bulamadığı, bir ilişkisinin bittiği, annesi ve babasının boşandığı ve babasının olay günü başka bir kişiyle nişanlandığı ancak Erköseoğlu’nun bu nişana gitmeyi reddettiği ve nişanlılık olayından psikolojik olarak etkilendiği belirtildi.
PENCEREYİ TEK BAŞINA AŞABİLECEĞİ KAYDEDİLDİ
Nazlı Sinem Erköseoğlu ile sanık Can Paksoy’un eğlence mekanında sarıldıkları, duygusal ve fiziksel yakınlaşmanın görüntülerden ve fotoğraflardan anlaşıldığı, herhangi bir zorlama, tehdit ve cebirin ötesinde belirli bir samimiyet içeren yakınlaşmanın olduğu kaydedildi. Sanık Can Paksoy’un odasından boşluğa açılan pencerenin yüksekliğinin 76 cm olduğu, 1,71 cm boyunda ve 61 kilo ağırlığındaki maktülenin tek başına aşmayı başarabileceği yükseklikte olduğu ifade edildi.
ATLAMADAN ÖNCE ÖLDÜRÜLDÜĞÜ İDDİASI İSPATLANAMADI
Adli tıptan alınan farklı raporlara göre, Erköseoğlu’ndaki bulguların yüksekten düşme ile oluşabilecek nitelikte olduklarının tespit edildiği, kafasındaki yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek nitelikte olduğunun tespiti karşısında atlamadan önce öldürüldüğü iddiasının ispatlanamadığı vurgulandı.
KAFASINDAKİ DARBENİN KLİMA ÜNİTELERİNDEN OLMASININ MÜMKÜN OLDUĞU…
Kararda boşluğun çok geniş olmadığı, klimaların dış ünitelerinin bol miktarda olduğu maktüle 8 kat aşağı düşerken başını çarpmış olma ihtimalinin yüksek olduğu, maktülenin topuklarındaki duvar boyaları ve sürüntülerin olması nedeniyle başını duvara ve klima ünitelerine çarpması ile mümkün olduğu belirtildi. Sanık Can Paksoy’un maktüleyle odada geçirdikleri zamanın son kısmını hatırlamadığını söylemesi ve getirdiği kıza karşı ilgisizliği, hiç merak etmemiş olması aleyhine değerlendirilse bile Can Paksoy’un sızıp kalması, uyuması, misafirini koruyamaması kanunda suç olarak tanımlanmadığı da anlatıldı.
GELİP TESLİM OLMASI SUÇSUZLUK PSİKOLOJİSİNDEN
Erköseoğlu’nun rızasıyla eve gittiğinde şüphe bulunmadığı, atlama öncesinde maktüle ile Can Paksoy’un karşılıklı veya tek taraflı saldırıya uğradığının delille tespit edilemediği, ölenin vücudunda olası cinsel saldırıya ilişkin yan delil bulunamadığı da ifade edildi. Sanığın olaydan çok önce uçak biletini almış olması ve havalimanına gitmiş olmasına rağmen olayı öğrenince hemen geri gelmesi dikkate alınarak böyle bir ciddi suçu işleyen kişinin kaçması gerektiği belirtildi. Kararda,olay tarihinde geçerli ABD vizesinin bulunduğu göz önüne alınarak “kolluk birine haber vermesi, gelip teslim olmasının suçsuzluk psikolojisinin delilleri olduğu” belirtildi.
PSİKOLOJİK PROBLEMLERİ NEDENİYLE PENCEREDEN ATLADIĞI
Sanıkların Erköseoğlu’nu öldürdüklerinin ispat edilemediği belirtilen kararda, “Erköseoğlu’nun olay öncesindeki birtakım psikolojik problemleri nedeniyle pencereden atladığı ve bu atlama neticesiyle vefat ettiği anlaşılmakla sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Boston Üniversitesi’nden mezun olan Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun cesedi, 26 Eylül 2010’da Beyoğlu’nda Paksoy kardeşlerin dairesinin bulunduğu 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda bulunmuştu. İncelenen görüntülerde her iki kardeşin o gece bir kulüpte ve apartman girişinde görüntüleri tespit edildi. Paksoy Holding’in veliahtları Mahmut Emre Paksoy ile kardeşi Can Paksoy hakkında “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Sanıklar Mahmut Emre ve Can Paksoy, 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada kasten ya da dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyetle ilgili yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle 2014 yılında beraat etmişlerdi. Nazlı Sinem’in ailesi kararı temyiz etmişti. Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da kovuşturma evresinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na duruşmaların bildirilmediği gerekçesiyle beraat kararının bozulmasını istemişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesini değerlendiren Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 23 Mayıs 2018’de Paksoy kardeşler hakkında verilen beraat kararının bozulmasına karar vermişti. Yeniden görülen davada 5 Şubat tarihli celsede, Paksoy kardeşlerin beraatine karar verilmişti.