Beyaz Saray’da 2011 yılından bu yana görev yapan Bangladeş asıllı başörtülü Rumana Ahmed, ABD Başkanı Donald Trump’ın görevinin ilk haftasında aldığı 7 Müslüman ülkeye vize yasağı kararının ardından istifa ettiğini açıkladı.
ABD’de yayın yapan Atlantic dergisi için bir makale kaleme alan Ahmed, başörtülü bir Müslüman Beyaz Saray’daki deneyimini ve istifa sebeplerini anlattı.
İstafa sürecini, “Trump, nüfusunun çoğunluğu Müslüman 7 ülke vatandaşlarına ve tüm Suriyeli mültecilere seyahat yasağı getirdiğinde, beni ve benim gibi insanları bir tehdit olarak gören bir yönetim için artık çalışamayacağımı biliyordum.” sözleriyle anlatan Ahmed, 28 Ocak’ta görevinden ayrıldığını bildirdi.
Ailesi 1978 yılında Bangladeş’ten göç eden ve 12 yaşından itibaren başörtülü olarak yaşamını sürdürdüğünü ifade eden Ahmed, ABD’nin bir göçmenler ülkesi olduğunu ve yeni yönetimin bu gerçeğe aykırı adımlara atmaya çalıştığını belirtti.
2011’de Beyaz Saray’a girdikten sonra çeşitli işler yapan ve 2014 yılında da Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi bünyesinde görevlendirilen Ahmed, özellikle önceki yönetimin Amerikalı Müslüman toplumla ilişkileri noktasında rol oynadığını belirtti. Önceki Başkan Barack Obama döneminde Beyaz Saray’daki havanın daha ılımlı olduğunu kaydeden Ahmed, Trump yönetimiyle bu havanın bozulduğunu savundu.
“GEÇEN YILKİ ATMOSFER, 11 EYLÜL SONRASI GİBİYDİ”
“2016 yılındaki atmosfer, 11 Eylül saldırılarından hemen sonraki gibiydi. Bunu daha kötü kılan şey, karar verici Amerikalıların bu korku ve nefreti beslemesiydi.” değerlendirmesini yapan Ahmed, Trump’ın başkanlık seçim kampanyasında oluşan İslamofobik algının halen sürdüğüne işaret etti.
Ahmed, Kasım 2015’te Trump’ın ilk kez “Müslümanların ülkeye alınmaması” önerisini yaptığı dönemde ülke genelindeki İslamofobik saldırıların tavan yaptığını da dikkat çekti. Karar verici pozisyondaki kişilerin söylemlerine daha çok dikkat etmeleri gerektiğini savunan Ahmed, “Camiler yakılıyor, Müslümanlar saldırıya uğruyor ve İslamofobik trend devam ediyor.” dedi.
Ahmed, görevinden ayrıldığını kamuoyuna henüz açıklarken, Beyaz Saray’dan konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.