Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi’nin eşi Nazire Terzi hakkında, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım”, “terör örgütü üyesi olmak” ve “suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak” suçlarından 52,5 yıla kadar hapis talebiyle açılan davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada hazır edilemeyen Nazire Terzi ile Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden de bağlantı kurulamadı. Terzi’nin avukatı Ufuk Ateş ile davaya müdahil olan başbakanlık vekili Mehmet Sait Kurt duruşmada hazır bulundu.
Duruşma savcısı, mütalaasında, sanığın “ByLock” kullanıp kullanmadığının tespiti için Ankara Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkerenin akıbetinin sorulmasını, dijital materyallerin incelenmesine ilişkin müzekkerelerin cevaplarının beklenmesi ve isnat edilen suçların niteliği, suçları işlediği yönünde somut deliler olması nazara alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık avukatı ise müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını talep etti.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, Nazire Terzi’nin tutukluluk halinin devamına hükmetti ve davayı 8 Mayıs’a erteledi.
– İddianame
İddianamede Nazire Terzi ile darbeci eşi Semih Terzi’nin darbe girişimini bir hafta kadar öncesinden bildikleri, darbenin başarıya ulaşması için görev yeri Silopi’den Ankara’ya dikkati çekmeden ve sorunsuz gelmek isteyen Semih Terzi’nin eşini 13 Temmuz’da aradığı, “Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın eşini ara, annemin çok hasta olduğunu ve beni çok sevdiğini söyle.” dediği, Nazire Terzi’nin de eşinin isteğini yerine getirdiği ve iki gün sonra gerçekleştirilecek darbe içinde yer alacak eşinden şüphe edilmemesini sağlamaya çalıştığı belirtilerek, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” etmekle suçlandı.
Terzi’nin, doktor kıyafeti ile 23 Temmuz’da GATA acil servisine gidip, “Asos” isimli program yüklü bilgisayarı kimseye haber vermeden izinsiz kullandığı sırada görevli personelce fark edilip yakalandığı, kim olduğu sorulduğunda Onkoloji Hastanesi’nde doktor olduğunu, GATA ile Sağlık Bakanlığı arasında protokol bulunduğunu, bundan sonra GATA’da çalışacağını söylediği aktarılan iddianamede, görevlilerin resmi yazı talep ettikleri Terzi’nin, böyle bir yazı olmadığını söylediği kaydedildi.
Nazire Terzi’nin buradan hastane morguna gittiği, görevlilere Semih Terzi’nin eşi olduğunu, cenazeyi görmek istediğini söylediği, görevlilerin izin vermediği ifade edilen iddianamede, görevli doktorların olayı tutanağa geçirdiği bildirildi.
Terzi’nin 11 Ağustos’ta gittiği noterde de kendisine vekaletname çıkarmayan noter görevlisini FETÖ adına tehdit ettiği belirtilen iddianamede, şöyle denildi:
“Nazire Terzi’nin 15 Temmuz’dan önce eşinin izin alması için tavassutta bulunması, 23 Temmuz’da GATA’ya giderek bilgisayarlarda sahte işlem yapmaya çalışması, hastanede görevli olmadığı halde görevlendirilmiş gibi eşinin öldürüldüğü saati değiştirmeye çalışarak örgüt adına faaliyet yürütmesi, darbeci eşinden kalan mal varlığını tedbir konulmadan başkasına devredebilmek için vekaletname çıkarmak için gittiği noterde aynı örgütün korkutucu gücünü kullanarak, 11 Ağustos’ta tehditte bulunması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren fiillerinin bütün halinde Fetullahçı Terör Örgütü’nün üyesi olmak suçunu da ayrıca oluşturduğu anlaşılmaktadır.”
İddianamede, Nazire Terzi’nin “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım”, “terör örgütü üyesi olmak” ve “suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak” suçlarından 52,5 yıla kadar hapsi isteniyor.