CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, referandum çalışmalarında bulunduğu İzmir’de, “hayır” oyu vereceklerini açıklayan tüm siyasi parti ve derneklerin masalarının bulunduğu Demokrasi Evi’ni ziyaret etti. Referanduma ilişkin tahminlerde bulunan Bülent Tezcan, ellerine ulaşan tüm anketlerde “hayır” oylarının yüzde 55’i gösterdiğini, ayrıca “evet” oyu vereceklerini açıklayanlar arasında da yüzde 3 oranında gizli bir desteklerinin bulunduğunu iddia etti.
CHP’de Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Bülent Tezcan, referandum çalışmaları için İzmir’e geldi. Burada çeşitli parti çalışmalarına katılacak olan Bülent Tezcan, “hayır” oyu vereceklerini açıklayan tüm siyasi parti ve derneklerin masalarının bulunduğu Çankaya’daki Demokrasi Evi’ni ziyaret etti. Çalışmalar hakkında parti yöneticilerinden bilgi alan Tezcan, referandum çalışmalarına ilişkin tahminlerini de açıkladı. Türkiye’nin hemen her yerinde özellikle de Orta Anadolu’da çok olumlu mesajlar aldıklarını anlatan Bülent Tezcan, ellerine ulaşan anketlerde “hayır” oylarının yüzde 55 seviyesinde olduğunu söyledi. Tezcan, burada önemli bir iddiayı da gündeme getirip “evet” oyu vereceklerini açıklayanlar arasında da yüzde 3 oranında gizli bir desteklerinin bulunduğunu ifade etti.
“VATANDAŞ SİYASİ TERCİHLERİNE GÖRE BAKMIYOR”
Vatandaşın referandumun bir parti seçimi olmadığını bildiğini söyleyen Bülent Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaş bunun ayrımını yapmış. Demokrasiyi, geleceği oyluyoruz. İktidardakileri sevip sevmemesine, siyasi tercihlerine göre bakmıyor. “Bir kişinin eline bu kadar yetkiyi vermeyeceğiz” diyor. “Ya sonrası ne olacak” diyor. 20 günden geriye sayım başladı. Türkiye’nin her yerini geziyoruz. Bir siyasi parti referandumu değil, seçim değil iktidarı değiştirmeye yönelik seçim değil. Esaslı ve önemli bir karar vereceğiz. Daha güçlü bir demokrasiyi mi yakalayacağız? Yoksa elimizdekini de kaybettiğimiz, bilinmez bir yola mı gireceğiz? Bunu oyluyoruz. Parlamenter sistemin iyi çalışmadığını, düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu biz de biliyoruz. Vatandaşın kendisini siyasette hakkıyla temsil ettiği bir ülke istiyoruz. Bu anayasa tercihi Türkiye’yi daha büyük bir kıskaca sokma teklifi. Ülkeyi bilinmez, içinden çıkılmaz maceraya sürüklemek istiyorlar. Osmanlı padişahlarında bile olmayan yetkiler, 2017 yılında bir kişiye verilmeye çalışılıyor. Biz o bir kişiyle ilgili değiliz. İnsanlar fanidir. Bu kadar yetki bir kişiye teslim edilmez. Bununu için anayasa yapılmaz. Anayasalar yetkileri kısıtlamak için yapılır. İnsanlık tarihi diktatörlerin verdiği acılarla doludur. Geleceği kurarken de tarihten ders almalıyız. Bu teklifin geçmeyeceğini vatandaşlarda görüyoruz. Sadece CHP’lilerin kampanyası değil. Türkiye’de bütünlük, birlik ve beraberlik isteyenlerin bölünmeye fırsat vermek istemeyenlerin, ortak akılla bir sistemi güçlendirmek isteyen herkesin hayırlı bir sonuç beklediği seçim. Sandıktan hayır çıkacağını görüyoruz.”