Referandum kampanyası için Almanya’ya gelmek isteyen Türk siyasileri dün ilk kez açık bir dille tehdit eden Alman hükümeti, bu kez de demokratik bir seçim sürecini şartlara bağladı. Merkel hükümeti, Almanya’daki Türk vatandaşlarının anayasa değişiklik referandumu için 13 merkezde oy kullanmasına şartlı izin verdi.
Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, iznin Başbakanlık, Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı arasında karara bağlandığını açıkladı. Dışişleri Sözcüsü Martin Schaefer, Türk seçmenlerin Almanya’da oy kullanma izninin, seçim hazırlığı ve oy işleminin Alman yasalarına uygun yürütülmesi şartıyla verildiğini, bu izni geri çekme hakkını muhafaza ettiklerini belirtti.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, başkent Berlin’de düzenlenen basın toplantısında bu konuda Alman hükümetinin dün Türk hükümetine ilettiği resmi kararını açıkladı.
Schaefer, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumuna ilişkin, “Bu konuda açık bir tutumumuz var. Ve belirli prensipler çerçevesinde hareket ediyoruz. Birincisi, mümkün olduğu kadar çok demokratik katılım istiyoruz. Almanya’daki Türk seçmenler için de. İkincisi, bu seçimler süresince Almanya’da yaşananlar Alman hukuk düzeni çerçevesinde gerçekleşecektir ve biz bu kurallara uyulmasını sağlayacağız. Bu bir jest, aynı zamanda da Türk hükümetine açık bir sinyaldir. Dikkatli ifade etmek gerekirse, Berlin ve Ankara arasındaki ilişkilerin şu sıralar maruz kaldığı kötü hava şartlarında bile elbette demokratik prensiplerimize bağlıyız. Bu bizim için Almanya’daki Türk seçmenlerin de Türkiye’nin gelecekteki anayasa ile ilgili kilit kararına katılabilmeleri, katılmaları gerektiği demektir.” diye konuştu.
Türk hükümetinden Alman hukukuna ve yasalarına uymalarını beklediklerini ifade eden Schaefer, “Bu da, Almanya’da yapılacak seçim sırasında yapıcı ve somut bir işbirliği bekliyoruz demektir. Bu, özellikle Alman topraklarında yapılması planlanan toplantılar için de geçerli. Bu toplantılar hukuk düzeni, Alman toplantı yasası ve anayasa ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmeli.” dedi.
Kurallara uyulmadığı takdirde Alman hükümetinin, “uygun ve ölçülü” tüm önlemleri alma hakkını saklı tuttuğunu kaydeden Schaefer, bunun, şu ana kadar izin verilen toplantıları da kapsadığını söyledi.
‘3 YILA KADAR HAPİS’
Schaefer, kurallara uymayanların ne şekilde cezalandırılabileceği şeklindeki bir soru üzerine, buna mahkemelerin karar verebileceğine işaret ederek, buna göre Alman Ceza Yasasının 90. Maddesinde “Devletin ve Sembollerinin Karalanması” başlığı altında yer alan birinci paragrafa göre, toplantılarda ya da bildiri dağıtarak Almanya’ya, eyaletlerine ya da anayasal düzenine hakaret eden ya da kötü niyetle karalama yapanların 3 yıla kadar hapis ya da para cezasına çarptırılabileceğini ifade etti.
Hangi Türk politikacısının Almanya’da toplantı yapacağının yer aldığı listeyi açıklayamayacağını da ifade eden Schaefer, sadece Saarland eyaletinde toplantı yapılmayacağını söyledi.
Schaefer, Almanya’daki oy verme işlemi sırasında gözlemcilerin olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine de, AGİT’in Türkiye’ye 16 gözlemci göndereceğini, Almanya’ya da gözlemci gönderilip gönderilmeyeceğini bilmediğini belirtti.
Türkiye’de tutuklu bulunan Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel’e konsolosluk hizmetinde bulunabilmeleri için kendilerine izin verilip verilmediği şeklindeki bir soruya karşılık da Schaefer, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in bu konuda dün bir kez daha Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştüğünü ve Çavuşoğlu’nun konuyla ilgileneceğini söylediğini aktardı.