Beşşar Esed rejiminin İdlib’de saldırılarını yoğunlaştırması, yarın düzenlenecek Soçi Zirvesi öncesinde gerilimi tırmandırarak masada kazanım elde etme çabası olarak yorumlanıyor.
Esed rejimi güçleri yarın Soçi’de yapılacak Astana formatlı dörtlü zirve öncesinde “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesine” saldırılarını yoğunlaştırdı.
Dün, rejim ve İran destekli terörist gruplar, sivil yerleşimlere 100’den fazla topçu saldırısı gerçekleştirdi.
Sahadaki siviller ve askeri muhalif unsurlar bu durumu rejimin sahada şiddeti tırmandırarak masada kazanım elde etme çalışması olarak yorumluyor.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altındaki Suriyeli askeri muhalif gruplardan İzzet Ordusu Sözcüsü Mustafa Marrati, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, Esed rejiminin her uluslararası toplantıdan önce bölgede gerginliği artırdığını söyledi.
Marrati, “Rejim aynı İsrail’in Arap Birliğinin Filistin konulu toplantılarından önce yaptığı gibi uluslararası toplantılardan önce gerilimi tırmandırıyor.” dedi.
Esed rejiminin masada baskı oluşturmak için saldırılarını yoğunlaştırdığını belirten Marrati, “Esed, kardeş Türk hükümetine baskı oluşturup kazanımlar elde etmeyi amaçlıyor. Aslında bu gerginliğinin veya saldırıların yoğunlaştırılmasının sorumlusu Esed rejimi değildir. Emir komuta rejimin elinde değildir. Sorumlusu Rusya’dır.” diye konuştu.
“REJİM HER TOPLANTIDAN ÖNCE BİR SÜRE SALDIRILARINI YOĞUNLAŞTIRIR”
İdlib Sivil Savunma Müdürü Mustafa Hac Yusuf da “Rejim her toplantıdan önce saldırılarını yoğunlaştırır. Daha önce hava saldırıları düzenlerdi ama şimdi top ve roket saldırıları düzenliyor.” ifadesini kullandı.
Rejimin saldırılarını sahada bir değişiklik yapıp masada kazanımlar elde etme çabası olarak gördüğünü dile getiren Yusuf, şöyle devam etti:
“Halk saldırılara maruz kalan yerleşimleri terk edip daha güvenli yerlere göç ediyor. Bazı yerleşimlerin yerel meclisleri beldeleri ‘yıkılmış şehir’ ilan etti. Bu bölgede bir anlaşma ve bir mutabakat var. (Soçi mutabakatı) Ona rağmen rejimin ve İranlı milislerin ihlalleri devam ediyor. Siviller ölüyor, yaralanıyor. Evler yıkılıyor. İhlallerin önüne geçilmesi gerekiyor.”
“İRAN KRİZİN SİYASİ SÜRECE EVRİLEREK ÇÖZÜLMESİNİ ENGELLEMEK İSTİYOR”
Suriyeli gazeteci Muaz Al Abbas da top ve roket saldırılarının genelinin İran destekli terörist grupların konuşlandığı bölgeden yapıldığını söyledi.
Uluslararası toplantılar öncesi İran destekli yabancı terörist grupların gerginliği tırmandırmasının gözle görülür halde olduğu dile getiren Abbas, şunları kaydetti:
“Suriye’de çatışan taraflardan siyasi olarak en zayıf kalan ülke İran’dır. İranlılar başkent Şam’dan Humus’un T4 bölgesine çıkarıldı. Hama kırsalından İran destekli grupların çıkarılması için çalışılıyor. Binlerce kayıp verdiği Suriye’de dışlanmamak için mümkün olduğu kadar anlaşmaları baltalamaya çalışıyor. İran Suriye’deki krizin, siyasi sürece evrilerek çözülmesini engellemek istiyor.”
Rejim güçlerinin, “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”ne bu yıl başından beri düzenlediği hava ve kara saldırılarında 45 sivil hayatını kaybetti, 200’den fazla sivil yaralandı.
Rejim güçleri, Türkiye ve Rusya arasında İdlib’deki ateşkesi sağlamlaştırmak için imzalanan Soçi mutabakatına rağmen saldırılarına ara vermedi. Askeri muhalifler ise 17 Eylül 2018’de imzalanan mutabakatın öngördüğü bölgeden ağır silahlarını 10 Ekim 2018’de çekmişti.