Adana’da yaşayan ve bacağında açık yaralar, ayağında ise kangren oluşan 10 yaşındaki Ekin Kaytan, 1,5 yıldır yatağa mahkum olmanın üzüntüsünü yaşıyor. Ekin Kaytan hastalığı ile ilgili “Çok acı çektim, gecem gündüzüme karışıyor. Dışarı çıkamıyorum, oyun oynayamıyorum. Bazen misafirler geliyor çocuklar oyun oynuyor, ama ben oynayamadığım için onları kıskanıyorum. Okula gitmeyi, oynamayı, yürümeyi özledim” dedi.
Adana’da, genetik rahatsızlığı nedeniyle bacağında açık yaralar oluşan ve ayağında kangren meydana gelen 10 yaşındaki Ekin Kaytan 1,5 yıldır evinden dışarı çıkamıyor.
Bacağında çıkan bir sivilceden dolayı ailesi tarafından götürüldüğü hastanede nadir görülen deri hastalığı “piyoderma gangrenozum” tanısı konulan ve bacaklarındaki birçok damarın olmadığı tespit edilen Ekin, yürüme yetisini kaybederek yatağa mahkum oldu.
Kangren dolayısıyla her geçen gün siyahlaşan ayak parmaklarından biri alınan, diğerlerini kaybetmemek için hiperbarik oksijen tedavisi verilen çocuğun, bacağında çıkan açık yaralar nedeniyle hayatı adeta kabusa döndü.
Maddi imkansızlıkları dolayısıyla tedavisini mahalle sakinlerinin aralarında topladıkları paralarla sürdürebilen Ekin’in ailesi destek bekliyor.
“BEN ARTIK İYİLEŞMEK İSTİYORUM”
Gözyaşları içerisinde 1,5 yıldan bu yana yaşadıklarına aktaran Ekin Kaytan, bacağındaki yaralar nedeniyle artık acı çekmek istemediğini söyledi.
Rahatsızlığı nedeniyle yatamadığını, dışarı çıkamadığını, yürüyemediğini anlatan Kaytan, “Çok acı çektim, gecem gündüzüme karışıyor. Dışarı çıkamıyorum, oyun oynayamıyorum. Bazen misafirler geliyor çocuklar oyun oynuyor ama ben oynayamadığım için onları kıskanıyorum. Okula gitmeyi, oynamayı, yürümeyi özledim. Banyomu da düzgün yapamıyorum. Ben artık iyileşmek istiyorum. Herkesin ayaklarına bakıyorum onların parmakları siyah değil ama benimki sargılı ve siyah.” diye konuştu.
Anne Vildan Kaytan da 1,5 yıl önce kızının sol bacağında sivilce büyüklüğünde çıkan yaranın hayatlarını kararttığını belirtti.
Yaranın her geçen gün büyümesi ve diğer bacağına da sıçraması nedeniyle doktora gittiklerini dile getiren anne Kaytan, kızı Ekin’e nadir görülen bir hastalığın teşhisinin konulduğunu söyledi.
Rahatsızlıkla ilgili hemen ilaç tedavisine başlandığını ve yaraların bir nebze olsun iyileştiğini kaydeden anne Kaytan, şöyle konuştu:
“Üç aylık bir tedavi yapıldı, tam iyileşiyor derken bacağının başka bir yerinde yeniden bir yara oluştu. Araştırdılar ve gen bozukluğu çıktı. İki bacağının ana damarı yok gibi bir şeymiş. O yüzden ilaçlara tepki vermiyor ve iyileşemiyor. Ekin, yürüyemiyor ve parmaklarını kaybetmeye başladı. Şu an hiperbarik oksijen tedavisine götürüyoruz. Elimiz, kolumuz bağlı, Ekin bu şekilde gözümüzün önünde eriyor.”
İşçi olarak çalışan baba Sedat Kaytan ise kızı Ekin için elinden bir şey gelmemesinin kendisini kahrettiğini belirterek “İki aylık raporumuz bitti, artık sigorta bu hizmeti karşılamıyor ve özel olarak kızımızı tedaviye götürüyoruz. Mahalle sakinleri sayesinde onların el birliğiyle topladığı bir miktar parayla tedaviye götürebildiğimiz kadar götürüyoruz. Zaten bende bir şey kalmadı. Benim neyim var, neyim yok 1,5 yıldan beri Ekin’e harcadım.” ifadesini kullandı.
“BACAK DAMARLARININ OLMADIĞI TESPİT EDİLDİ”
Kaytan’ın doktoru Başkent Üniversitesi Adana Hastanesinde görevli Prof. Dr. Murat Durdu, çocuğun rahatsızlığının bacakta açık yaraların oluşmasına neden olduğunu anlattı.
Daha önce tedavilerle Ekin’in yaralarının bazılarının düzeldiğini vurgulayan Durdu, şunları kaydetti:
“Ancak, yeni yaralar olmaya devam etti. Test yapıldı ve nadir bir genetik bozukluk tespit edildi. Ayak parmaklarında morarma olması nedeniyle anjiografi çekildi ve bacak damarlarının olmadığı, yan damarlarla beslenebildiği tespit edildi. Literatürde belli damarların olmaması bildirilmiş ama tüm damarların olmaması ile karşılaşmadık. Damarlar yeterince çalışmadığı için ayaklarında nekrozları (kangrenleşme) ilerleme gösteriyor. Piyoderma gangrenozum nadir ve bunun damar yokluğuyla birlikteliği de literatürde saptanmamış. Şu an Ekin kısmi bir fayda sağlayan hiperbarik oksijen tedavisi alındı, diğer tüm yapabilecekleri tedaviler de uyguluyoruz.”