Konya’da polisin gazete kupüründen aydınlattığı, 14 yıl önce ailesi tarafından öldürülen Ümmü Şimşek cinayetinin, kadının bugün 17 yaşında olan kızı Aleyna Gökçe’nin ihbarı sayesinde ortaya çıkarıldığı anlaşıldı.
Açık Öğretim Lisesi öğrencisi Aleyna Gökçe, 3 yaşından itibaren babaannesi ve dedesinin yanında büyüdü. Annesinin çocukken kendilerini terk ettiği söylenen Aleyna Gökçe, annesini bulup “niçin kendisini terk ettiği” konusunda yüzleşmek istedi. Elinde annesine ait sadece eski bir fotoğraf olan ve kendi imkanlarıyla annesini bulmaya çalışan Aleyna Gökçe’yi telefonla arayan bir akrabası, “‘Anneni öldürüp köprü altına attılar. Sonra kimsesizler mezarlığına gömdüler'” dedi. Bunun üzerine Aleyna Gökçe, geçen ocak ayında Çumra Adliyesi’ne giderek savcılığa ihbarda bulundu.
O DÖNEMİN GAZETE ARŞİVLERİ TARANDI
İhbar üzerine özel ekip kuran Konya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, o dönemin gazete arşivlerini tarayınca, Aleyna Gökçe’nin annesi Ümmü Şimşek’in cinayete kurban gittiğini ve kimliği belirlenemediği için de kimsesizler mezarlığına defnedildiğini ortaya çıkardı. Gözaltına alınan Ümmü Şimşek’in ablası Raziye Şimşek (54), yeğenleri Talat Şimşek (34), İlhami Şimşek (38) tutuklandı, olayı bildiği halde gizlediği ileri sürülen ağabeyi Zekeriya Şimşek (49) ile diğer ablası Hayriye Şimşek (41) adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
‘BENİ TERK ETTİ DİYE ANNEME KARŞI HEP KİN VARDI’
Yaşadıklarını anlatan Aleyna Gökçe, akrabalarının, annesinin 3 yaşında iken kendisini terk ettiğini söylediklerini belirterek, şöyle konuştu:
”Dedem ve babaannemin yanında büyüdüm. Bana, “annen seni bırakıp gitti” diyorlardı. Hiçbirinin elinde ne fotoğraf, ne de anneme ait bir şey vardı. Sadece üvey annemin evinde bir fotoğrafı vardı. Bu yaşıma kadar öyle biliyordum. Anneme hep bir kin vardı içimde, “niye bırakıp gitti” diye. “Evlat bırakıp gidilmez” diye düşünürdüm. Annemi arayıp bulup, hesap sormak istiyordum. Bir akrabam bana olanları telefonda anlattı. Annemin boğularak öldürüldüğünü ve bir yere atıldığını söyledi.”
Bu haberi alınca şoke olduğunu ve 2 gün boyunca şoku atlatamadığını ifade eden Aleyna Gökçe, “‘Yemek yemedim, gözüme uyku girmedi. Odamdan hiç çıkmadan bekledim. Odamdan çıktıktan sonra direk savcılığa gidip, ihbarda bulundum'” dedi.
BABAANNE VE DEDESİ DE ÖYLE SANIYORMUŞ
Bugüne kadar ne bir teyzesini, ne dayısını ya da annesinin akrabalarını hiç tanımadığını belirten Aleyna Gökçe, dedesi ve babaannesinin de olay aydınlatıldıktan sonra gerçekleri öğrendiklerini, onların da annesinin kendisini terk edip gittiğini sandığını söyledi.
KENDİSİNİ DE ÖLDÜRMEK İSTEMİŞLER
Yıllarca “Annesi yaşıyor” ümidiyle beklediğini ifade eden Aleyna Gökçe sözlerini şöyle sürdürdü:
”Akrabam, annemin öldürüldüğünü söyleyince, ilk başta inanmak istemedim. “Yaşıyordur” diye düşündüm. Sonra savcılığa gittim zaten. Bu durum beni mutlu etti. Çünkü beni bırakıp gittiğini düşünüyordum hep. Annemin ailesinin beni de öldürmek isteyip, teyzemin de öldürmeyip babaanneme bıraktıklarını yeni öğrendim. İğrenç ötesi bir şey kendimi çok kötü hissettim.”