Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:
”1000 yıldır üzerinde yaşadığımız kutlu vatan coğrafyası zor şartlara sahiptir. Vatanın bedeli şehit kanıyla ödenmiştir. Vatan toprakları namusumuza emanettir. Dünyanın gözü üstümüzdedir. Milli varlığımızı kıskananlar birlik ve kardeşliğimizi kaldıramayanlar yeni hesaplar yazmaktadır.
”DARBE VARSA DEMOKRASİ YOKTUR”
94 yıllık Cumhuriyet tarihimizde demokrasi birçok kez kesintiye uğramıştır. Türk milleti darbelerden çok çekmiştir. Demokrasi ve hukuk egemenliğinin tesisi milli uzlaşma ile sivil ve asker dayanışması ile sağlanmalıdır. Darbe varsa demokrasi yoktur. İktidarların seçimle gelip bu yolla gitmesi demokratik kültür ve mirasın gereğidir.
”15 TEMMUZ DARBELER TARİHİMİZİN EN KARANLIK HALKASIDIR”
15 Temmuz’da darbenin ne demek olduğunu acı duyarak ama asla geri adım atmayarak yaşadık ve şahit olduk. 15 Temmuz darbeler tarihimizin en karanlık halkasıdır. TSK’ya yuvalanan FETÖ artıkları son bir hamle ile silaha sarılmıştır.
”KARARGAH RAHATSIZ” HABERİ
TSK’nın anlamsız ve sığ tartışmaların içine girmesi ya da çekilmesi son derece yanlıştır. 2007’den bu tarafa TSK çok yara almış çok hırpalanmıştır. Hürriyet gazetesi 25 Şubat’ta ‘7 eleştireye 7 yanıt’ manşeti ile tartışmaların seyrini değiştirmiştir. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün püskürtüşmesinde başarılı olan bir bayan gazetecinin şimdilerde yaptığı haberden dolayı suçlanması da tuhaf bir çelişki ve çarpıklıktır.
”BUNDAN GOCUNMAK, FARKLI YERLERE ÇEKMEK ANLAMSIZDIR”
TSK’nın doğrudan sorumlu olduğu bakan, başbakan ve cumhurbaşkanına hiyerarşik sırayla hassasiyetlerini aktarması doğaldır, beklenmelidir. Bundan gocunmak, farklı yerlere çekmek ise anlamsızdır.
”BİZİM DE KAFAMIZA TAKILAN PEK ÇOK SORU İŞARETİ VAR”
TSK’nın meşru imkan ve kanallarla savunmaya geçmesi, eleştirilere cevap verme çabası neden çok görülmektedir Mesela, TSK’nın kıyafet yönetmeliği değiştirilip başörtüsü yasağı kaldıracaksa ki bize göre yerindedir, bununla ilgili Genelkurmay’ın görüşü niçin alınmaz? Evet, bizim de kafamıza takılan pek çok soru işareti vardır ama bunların konuşmanın ne yeri ne de zamanıdır.”
”RUM YÖNETİMİ İLLA YUNANİSTAN’A BAĞLANMAK İSTİYORSA…”
İran, Türkiye’yi tehdit etmekte ‘sabrın da bir sınırı var’ uyarısı yapmaktadır. Avusturya’dan Almanya’dan, Türkiye karşıtı açıklamalar gelmektedir. Kıbrıs müzakereleri çıkmaza sürüklenmiştir. Rum lider kapıyı sert bir şekilde vurarak çıkıp gitmiştir. Adadaki Türk varlığına tahammül edemeyen Rumlar şunu iyi anlasın ki Kıbrıs Türk’tür. Enanos kuyruklu yalandır, masaldır ayaklarımızın altındadır. Rum yönetimi illa Yunanistan’a bağlanmak istiyorsa adayı terk edip Yunanistan’a göç etmesi samimi tavsiyemizdir.
”EĞER Kİ TEKRAR DENİZE DÖKÜLMEYİ İSTİYOR KOVALANMAYI CANI ÇEKİYORSA BUYURSUN”
Yunanistan Balkan savaşlarında işgal edilmeyen Lozan’da verilmeyen ada ve kaylıkları düşmanmca işgal altına almıştır. Anlayamadığımız Yunanistan’ın amaç ve hedefinin ne olduğudur eğer ki tekrar denize dökülmeyi istiyor kovalanmayı canı çekiyorsa buyursun Türk milleti buna hazır bunu bir kez daha yapacak imandadır. Birileri Yunanistan hükümetine 1921’de 1922’de nelerin olduğunu Sakarya’da Dumlupınar’da hangi kudretin hangi zilleti yere serdiğini anlatmalıdır.”
26-27 Şubat’ta Barzani ziyaretinin neden ve sonuçları şimdilik değerlendirmelerimiz arasında değildir. 26 Şubat’ta Barzani’nin ziyareti üzerinwe İstanbul Atatürk Havalimanı devlet konuk evi bayrak direklerinden birisine sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır. Cumhurbaşkanı veya Başbakanın Erbil’e ziyaretleri esnasında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi adı altında bir bayrağın Irak bayrağı ile birlikte asıldığı görülmüş ve yaşanmıştır. Bu Irak’ın kendi iç meselesidir ama aynı bayrağın Türkiye’de Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır rezalettir.”