Uşak’ta yaşayan 200 çölyak hastasının glutensiz ekmek ihtiyacını karşılamak amacıyla üç dekarlık alana ekilen “kara buğday” hasat edildi.
Uşak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erkan Kahraman, kentte yaşayan çölyak hastalarının glutensiz ekmek ihtiyacını karşılamak amacıyla Çölyak PKU Elele Derneği ve Uşak Eczacı Odası ile ortaklaşa “Kara Buğday Yetiştiriciliği ve Çölyak Hastalığı” sosyal sorumluluk projesini yürüttüklerini belirtti.
Kahraman, proje kapsamında nisan ayında Çevre köyünde Yaşar Özoğlu’nun ücretsiz tahsis ettiği üç dekar tarlaya ektikleri kara buğdayın hasadını gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Kentte ilk defa kara buğday ekimi yapıldığını söyleyen Kahraman, tarladan yaklaşık yarım ton ürün elde edileceğini ve glutensiz ekmek yapımında kullanılmak üzere Çölyak PKU Elele Derneğine ücretsiz verileceğini aktardı.
“Üreticilere alternatif ürün olacak”
Kahraman, projenin ilk amacının kentteki 200 çölyak hastasının glutensiz ekmek ihtiyacını karşılamak olduğunu ayrıca üreticileri üstün özellikleri olan kara buğday ile tanıştırmak istedikleri vurguladı.
Kara buğdayın tam tahıllar grubunda yer aldığını ancak gluten barındırmadığı için çölyak hastaları için ekmek yapımında kullanıldığı bilgisini veren Kahraman, ayrıca diğer buğdaylarla karşılaştırıldığında üstün özellikleri bulunduğunu, Uşaklı çiftçiler için de alternatif bir ürün olabileceğini belirtti.
Üretim masrafı düşük, kar marjı yüksek olan kara buğdayın yılda iki kez ekiminin yapıldığını anlatan Kahraman, “Biz bu ürünü çiftçilerimizin tanımasını ve üretimin giderek artmasını amaçlıyoruz. Bu tarladan elde edeceğimiz ürünün tamamını derneğe vereceğiz. Önümüzdeki yıl ekim alanını artırıp ilimizdeki 200 çölyak hastasının un ihtiyacı karşılamayı hedefliyoruz. Sadece çölyak hastaları için değil kara buğday sağlıklı kişilerin de kullanabileceği bir gıda.” diye konuştu.
“Glutensiz ekmeği almakta zorluk çekiyoruz”
Çölyak hastası olduğunu 18 yıl önce öğrendiğini söyleyen Çölyak PKU Elele Derneği kurucusu Ömre Ümran Aydın (52) da kendisi gibi aynı rahatsızlıkla mücadele eden kentteki 200 kişinin glutensiz gıdaya ulaşımı için çaba gösterdiklerini belirtti.
Aydın, kara buğdayın çölyak hastaları için büyük bir ihtiyaç olduğunu ancak fiyatının yüksekliği nedeniyle hastaların almakta zorluk çektiğini aktardı.
Çölyak hastalarının ömürleri boyunca glutensiz ürünler tüketmek zorunda olduğuna dikkati çeken Aydın, şöyle konuştu:
“Çölyak, ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığı. Çölyak hastası olan kişiler buğdayda, arpada, çavdarda ve yulafta bulunan ve gluten olarak adlandırılan bir proteine tahammül edemiyor. Yiyebildiğimiz makarna, un gibi ürünler çok pahallı. Kara buğdayın kilosu 20 liraya varan fiyatlarla satılıyor. Çölyak hastaları kara buğday almakta zorluk çekiyor. Bu tarla onların ekmek ihtiyaçlarını şimdilik karşılayamaz ancak bir başlangıç. İlimizde kara buğday ekimini yaygınlaştırıp üyelerimizin ekmek ihtiyaçlarını gidermek istiyoruz.”
“Çevre illerdeki çölyak hastalarına da göndereceğiz”
Uşak Eczacı Odasının girişimi ve Uşak Belediyesinin katkılarıyla glutensiz un üretim atölyesi kurduklarını aktaran Aydın, şunları kaydetti:
“Üyelerimiz bu atölyeden istedikleri kadar faydalanabiliyorlar. Eğer kara buğday ekim alanı artarsa elde edilen ürünü çevre illerdeki çölyak hastalarına göndereceğiz. Çölyak hastalarının gıda kaynağı olarak kullanmak zorunda oldukları kara buğday ya da mamül ürünlerin tamamı ithal ediliyor. Umarım kara buğday üretimi giderek yaygınlaşır ve Türkiye’deki tüm çölyak hastaları bu ürüne kolaylıkla ulaşır.”
“Çok sevindik”
Çölyak hastası olduğunu 4 yıl önce öğrenen üniversite öğrencisi Cennet Yayla (19) da ablasının da aynı hastalıkla mücadele ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Çölyak hastası olduğumuzu öğrendiğimizde ne yapılması gerektiğini bilmiyorduk. Dernek, bizim için umut oldu. Bilmemiz gerekeni öğreniyor ve ihtiyacımız olanları karşılıyoruz. Kara buğday tarlasının ekildiğini ve bizim faydalanacağımızı duyunca çok sevindim. Daha önce kara buğdaydan yapılmış ürünler tüketmedim. Bizim için de iyi olacak. Umarım daha çok üretim yapılır ve tüm hastaların ihtiyacı karşılanır. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.”