Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) yüzbaşı olarak görev yaparken, 1999 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla ihraç edilen Mustafa Damar, Harp Okulunda beraber okudukları ve 15 Temmuz darbe girişimi sırasında aktif görev alan bazı üst düzey askerlerin, 1988 mezunlarını kapsayan yıllıkta “darbe” ve “baskın” sözcükleriyle tanımlandığını söyledi.
Damar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle 1999’daki YAŞ kararlarıyla hassasiyet sahibi askerlerin tasfiye edilip yerine 15 Temmuz’da darbe yapmaya kalkan insanların ikame edildiğini ve bu askerin önlerinin açıldığını belirterek, “15 Temmuz’u anlayabilmeniz için 28 Şubat’a gitmeniz gerekir ve Batı Çalışma Grubu’nun ne yapmak istediğini anlamak gerekir. O zümrenin devlet üzerinde nasıl bir hegemonya kurmak istediğini anlamak gerekir.” dedi.
“Silik’ diye tabir edilen kişiler ön plana çıkmış”
15 Temmuz darbe girişimi sırasında ilerleyen saatlerde darbeci komutanların isimlerinin televizyonlarda açıklandığını anlatan Damar, açıklanan isimlerinin bazılarının kendisine tanıdık geldiğini ifade etti.
Damar, bunun üzerine 1988 mezunlarını kapsayan Harp Okulu yıllığına baktığını ve kendi dönemlerinde “silik” diye tabir ettikleri kişilerin ön plana çıktığını fark ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“İsimlere baktım. Birtakım yazıları vardı. O dönemde bu insanların karakterlerini ifade eden, bir nevi, kendi arkadaşlarımızın kelimeleriyle yazılmış, onları tasvir eden, bir manada karikatürize edilmiş yazılarıydı. Ama kişiliklerini ifade ediyorlardı burada. Okurken enteresan geldi. Mesela eski İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu köprülere tankları yürüten, oraları işgal ettiren birliğin komutanı ve bunu da inkar etmemiştir. Yıllıkta Aydoğdu için ‘Gücüyle darbe tesiri mükemmel uygulayıp vurduğunda insanı def-i hacet yapacak duruma getirir’ diyor.
Kader-i ilahi, 30 yıl önce bu insanların 30 yıl sonra ne yapacağı yazılmış. Eski Doğubeyazıt Zırhlı Tugay Komutanı Mehmet Ozan için yıllıkta şöyle bir ifade geçiyor; ‘İleride baskın prensiplerini en iyi uygulayabilecek biridir’ Baskın kelimesi tırnak içinde ve büyük harfle yazılmış. Bu insanlar arkadaşlarımızın elleriyle hallerini yazmış buraya ve hayret ettim o zaman. Dedim ki bu insanlar bizim belki gelmemiz gereken makamlarımızı işgal ederek 28 Şubat’ta bizi bertaraf ediyorlar ve bu makamları doldurarak buralara geliyorlar. Biz de oralarda olmadığımız için daha rahat hareket ederek 15 Temmuz’u gerçekleştiriyorlar.”