Ankara Etimesgut’ta halk otobüsü şoförünün kadın yolcuya tecavüz etmesine ilişkin iddianame hazırlandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şoför İbrahim Tuncay’ın otobüse binen kadını istediği yerde indirmediği, otobüsü boş bir alana götürerek burada kadının boğazını bilincini kaybedene dek sıktığı, tecavüz ettiği kadını öldürmekle tehdit edip, polise söylememesi için çıplak fotoğrafını çektiği anlatıldı. İlk ifadesinde tecavüzü kabul eden, savcılık ifadesinde ise kadınla daha önce de cinsel ilişkiye girdiğini öne süren sanığa öldürmeye teşebbüs ve şantaj suçlamaları yöneltilmedi. Kadının vücudundaki ağır darp izlerine ve fotoğrafının çekilerek şantaj yapılmasına rağmen savcılığın bu suçlamalarda bulunmaması şaşkınlık yarattı.
‘Bilincimi kaybettim’
Milliyet’ten Gökhan Tahincioğlu’nun haberine göre; 4 Ocak’ta yaşanan olayla ilgili tutuklu sanık Tuncay hakkında dava açan savcılığın iddianamesinde, mağdur kadının, avukatı Hüsniye Şimşek ile birlikte verdiği ifade de yer aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun müdahillik başvurusu yapacağı davayla ilgili olarak mağdur kadının anlatımları şöyle:
“Saat 23.30 sıralarında özel halk otobüsünden Gimsa AVM önünde indim. Otopark girişinin olduğu sokakta 530 hat nolu, plakasını alamadığım özel halk otobüsü durdu. İki erkek şahıs araçtan indi. Aracı kullanan şüpheli Tuncay’a, ‘200 metre ileride ineceğim, binebilir miyim?’ dedim. Şüphelinin, ‘tabii ki binebilirsin’ demesi üzerine bindim. Tahminen 200 metre ileride, iki caddenin kesiştiği yerde inmek istedim. Şüpheli, kapıyı açmayarak dönünce bırakacağını söyledi ve daha sonra 1982 sokakta boş bir alana aracı götürdü. Aracı burada durdurarak, şoför koltuğundan kalktı ve boğazımı iki eliyle sıktı. Bu sırada nefes alamadım, idrarımı yaptım ve bilincimi kaybettim. Kendime geldiğimde aracın koridorunda baygın vaziyette yatıyordum. Şüpheli üzerimdeydi ve ‘uslu duracak mısın, yoksa boğazını sıkarım, seni öldürürüm’ diyerek iki eliyle boğazımı sıktı, tecavüz etmeye devam etti. Daha sonra adımı, soyadımı sordu, telefon numaramı istedi. Gündüz görse tanıyıp tanımayacağımı sordu. Parmağımda bulunan altın yüzüğü zorla aldı ve giyinirken fotoğrafımı çekti. ‘Seni tekrar bulurum, tekrar sana tecavüz ederim. Bu olanları polise veya başkasına anlatırsan senin boğazını keserim’ diyerek aracın kapısını açtı. Şüpheliyle birlikte araçtan indim. Yanımda yürüdüğü sırada ilk gördüğüm binaya girerek 10-15 dakika bekledim akabinde polisi arayarak hastaneye gittim.”
Ağır darp raporda
İddianamede, mağdur kadına Adli Tıp’ta verilen rapor da yer aldı. Rapora göre, kadının sol kaş altında ödem ve morluk, sağ nazolabial (burun ve ağız bölgesi arasındaki kısım) üzerinde dört adet ve hemen altında sıyrıklar, her iki kulak bölgesinde kesi, kafa bölgesinde ödem, sol omzunda cilt sıyrıkları, ağrılı hassasiyet, boyun bölgesinde sağda boyun bölgesinde sıyrıklar, boyun bölges orta hatta cilt kızarıklığı saptandı.
Sanığın telefonunda yapılan incelemede ise mağdur kadının yarı çıplak fotoğrafı bulundu. İddianamede, fotoğrafta kadının üzgün bir şekilde görüldüğü, yüzünde darp izini olabileceği düşünülen izler görüldüğü ve fotoğrafın Adli Tıp raporunu desteklediği kaydedildi.
Yaraladı, tecavüz etti
İddianamede, sanığın mağdur kadının boğazını bilincini kaybedene kadar sıktığı, kadının anlattığı biçimde tecavüz ettiği, daha sonra adını, soyadını, telefon numarasını sorduğu, parmağındaki yüzüğü aldığı, giyinirken fotoğrafını çekerek “Seni tekrar bulurum, tecavüz ederim, polise ya da başkasına anlatırsan boğazını keserim” dediği belirtildi. Sanığın kendisini savunmak için doğru olmayan ifade verdiği kaydedildi.
Tecavüzcü ilk ifadeyi değiştirdi
Sanık şoför İbrahim Tuncay polis ifadesinde şunları anlattı: “Araçta başka yolcu yoktu. Konuşmaya başladık. Bana, sokak arasına gir, karanlık bir yer bul’ dedi. Aracı durdurduğumda beni öptü. Cinsel ilişkiye girmek istediğini söyledi, ancak daha sonra vazgeçti. Zorla tecavüz ettim, şikâyetçi olmaması için bir tane fotoğrafını çektim ve polise gitmeyeceğini söyleyince otobüsten indirdim.” Polisteki ifadesini kabul etmeyen Tuncay savcılıkta ifadesinde ise şunları söyledi: “Müştekiyi daha önce tanıyordum. Daha önce kendisiyle cinsel ilişkiye girdik. Olay günü otobüse binerek eve bırakmamı istedi. Bu sırada cinsel ilişkiye girmek istediğini söyledi ve cinsel ilişkiye girdik. Çıplak fotoğraflarını çektim ve akabinde ‘seni arayacağım’ diyerek otobüsten indi.”
Özgecan olayı ders olmadı
İddianamede, nitelikli cinsel saldırı, hürriyetten yoksun bırakma, gece vakti yağma, şantaja teşebbüs, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından tutuklanan sanığın, 14 yıldan 42 yıla kadar hapsi istendi. Buna karşılık, kadının boğazını bilincini kaybedene kadar sıkmasına, darp etmesine rağmen sanık hakkında öldürmeye teşebbüs ya da kasten yaralama suçundan dava açılmadı.
Kadına açıkça şantaj yapılmasına rağmen şantaj değil, şantaja teşebbüs suçundan yargılanması istendi. Özgecan Aslan’ın minibüste tecavüz edilerek öldürülmesinden sonra çok tartışılan şantaj ve öldürmeye teşebbüs suçlarının dosyada uygulanmaması dikkati çekti.
Açık cezaevi imkânı
Sanığın yarı oranında artırım da gerektiren 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörülen nitelikli cinsel saldırı suçu dışındaki suçlardan açık cezaevine geçme imkanı da olacak. Sanık, son yönetmelik değişikliğine göre bu suç dışındaki suçlardan cezasının 10’da birini kapalı cezaevinde geçirmesi durumunda açık cezaevine geçme hakkı olacak. Böylece sanık tüm bu suçlardan mahkum olması durumunda, cinsel saldırı suçunun cezasını çektikten sonra açık cezaevine geçebilecek.