İklim değişiminden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Somali, 2010-2012 yılları arasında yaklaşık 260 bin vatandaşını kaybettiği kuraklığın bir benzerini, hatta daha şiddetlisini yaşamaya başladı. Türk Kızılayı tarafından başlatılan yardım çalışmaları ile ülke genelinde kuraklıktan kaçan milyonlarca göçmene yardım eli uzatılıyor. 11 bin tonluk yardım malzemesinin önümüzdeki günlerde ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Türk Kızılayı Somali delegasyonu bölgede ihtiyaç tespitleri için kamp kamp dolaşıyor.
Kızılay genel müdürü Mehmet Güllüoğlu ve Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık peş peşe bölgeye gelerek çalışmaları yerinde inceledi. Başbakan yardımcısı Veysi Kaynak ve TİKA başkanı Serdar Çam ve Kızılay genel müdürü Kerem Kınık’tan oluşan heyet Somalili yetkililerle bir araya gelerek Somali halkının ihtiyaçlarının ve acil yardımların bir an önce bölgeye ulaştırılması sözünü verdi. Kurak mevsimin uzun sürmesi ülke genelinde, kırsalda yaşayan insanları olumsuz etkiledi.
En iyi tahminlere göre ülke nüfusunun yarısı kuraklığa bağlı açlıkla mücadele ediyor. Yaklaşık 6 milyonluk bu nüfus gıdaya ve içilebilecek suya kavuşmak için ülke içinde göç ediyor. Bu rakama her gün binlerce aile daha ekleniyor. Raporlara göre her gün 3 bin aile evini ve bölgesini terk ederek kent merkezlerine doğru göç ediyor. Kalacak yeri olmayan bu aileler kent merkezlerine giremedikleri için kendi imkânlarıyla kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. En çok çiftçiler etkilendi Kuraklıktan en çok etkilenenler ise ülkenin iç bölgelerinde yaşayan çiftçiler. Tarım arazileri verimsizleşen, hayvanları açlıktan ölen bu aileler başkent Mogadişu başta olmak üzere, gıda yardımı alabileceklerini düşündükleri yerlere kaçıyor.
Parası olanlar zar zor bir araca binerek göç yolculuğuna çıkarken, imkânı olmayanlar günlerce zorlu bir yürüyüşe geçiyorlar. Şimdiye kadar binlerce çocuk ve yaşlının bu göç sırasında hayatını kaybettiği belirtiliyor. Kolera vakaları görülüyor Sığındıkları kamp alanlarında da yiyecek ve su yardımı bulmakta zorluk çeken Somalililer, suyu genellikle bir kuyuda biriktirerek toplu olarak kullanıyor. Bu nedenle ülkenin bazı eyaletlerinde kolera salgınları görülmeye başladı.
Ülkede yetersiz olan sağlık hizmetleri, kolera vakalarının tedavisini yapma noktasında da yetersiz kalıyor. Özellikle çocuklar büyük risk altında bulunuyor.
Kardeşinin sırtında taşıdı Çileli göç yolculuğunda acıların en büyüğünü yaşayanlardan biri de Nur Ahmet adlı 7 yaşındaki kız çocuğu. Kuraklığın etkisini göstermeye başladığı ilk günler ailesi ile birlikte yola çıkan, Bakool eyaletinde bir köyde yaşayan Nur Hasan, daha yola çıkmadan babasını kaybetti Göç yolunda ise annesi zorlu yolculuk koşullarına dayanamayarak hayatını kaybetti 7 aylık erkek kardeşi Zekariya’ya sırtında taşıyarak başkent Mogadişu’ya 30 kilometre mesafeye kadar getiren Nur, hem kardeşini hem de kendisini kurtarmayı başardı.. Bugün bir kampta büyükannesi himayesinde olan Nur ve kardeşi Zekariya, Somali’yi kasıp kavuran kuraklığın simge isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Hayata tutunduğu kampta herkese umut olan Nur, günlerce süren yolculukta sırtından indirmediği kardeşine yine öyle sımsıkı sarılıyor.
Nur’un anneannesi Aişa Mohammed torununun bir mucize gerçekleştirdiğini söyleyerek, “Bu yıl kuraklık nedeniyle tüm hayvanlarımızı kaybettik. Köyde kalmamız ölmemiz demekti. Nur’un babası hastalandı ve öldü. Hep birlikte annesiyle yola çıktık ancak zorlu ve uzun yolda Nur’un annesi de dayanamadı. yola çıkmamızdan 5 gün sonra yürüyemez oldu ve öldü. Onu orada gömüp yola devam ettik. Ben bebeği bir süre taşıdım ama yürüyemez oldum sonra bebeği Nur’un sırtına bağladım. Yüzlerce km yolu böylece kardeşini taşıyarak geldi. Burada şimdi güvendeyiz ama geleceğimiz eğer yardım gelmezse ölen diğerleri gibi olacak” dedi.