AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki Mansur Yavaş hakkındaki iddialarla ilgili yaptığı açıklamasında “Hayretle baktım ne diyor diye beni suçluyor. El insaf ya. Ağır ithamlarla suçladığı adamı ben tanımıyorum kendisi tanıyor. Bakın iddialı bir şey söyleyeyim. Eğer o adamı biz konuşturmuşsak veya dediği gibi benimle ilgili bir şey varsa Türkiye’yi terk ederim” ifadelerini kullandı.
AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki A Haber televizyonunda açıklamalar yaptı.
İşte Özhaseki’nin sözlerinden satır başları:
Mansur Yavaş tartışmaya çıkmaz. Belediyeciliği bilmiyor çünkü.
Partimizin aldığı bir karar var yaklaşık 10 yıldır. Çıkıp adaylarla kavgalı bir ortamda görünmeyin deniyor.
Partim izin verirse koşa koşa çıkarım.
Sadece partimizin bu prensip kararı konusunda yeniden gözden geçirilmesi hususunda söyledim.
MANSUR YAVAŞ HAKKINDAKİ İDDİALAR
Bir kaç ay önce bir gazete yazmıştı orada görmüştüm ama dikkat etmemiştim.
Muhatabıyla ilgili bir tanışıklığım yok. Kendisini zamanında yapmış olduğu işlerle ilgili bir iki senedir süren davalar varmış.
Okuduğumuz şeyler korkunç şeyler.
Benim de dikkatimi çekti. Bizim de bildiğimiz bir iş değil. Konuştuğu insanla ilgili de benim bir tanışıklığım yok, ömrümde görmedim, telefonla da konuşmadım.
Kendisinin zamanında yapmış olduğu işlerle ilgili bir iki sene süren davalar varmış. Gazeteden okuduğum kadarıyla söylüyorum. Bu okuduklarımız korkunç şeyler. Ciddi ciddi soru soruyor gazeteciler, fakat bir tekine cevap vermediler. Gazetecilerin bir tekine soru sorma imkanı bile vermediler.
Hayretle baktım ne diyor diye. Beni suçluyor, el insaf ya. O kızdığı, ağır ithamlarla suçladığı adamı ben tanımıyorum ki. Bakın iddialı bir şey söyleyeyim. Eğer o adamı biz göndermişsek, konuşturmuşsak, benimle ilgili bir şey varsa çıksınlar söylesinler Türkiye’yi terk ederim.
Benim üzerimde şantaj yaptı, tehdit etti, şunlar mesajlar… İş takipçiliği var ortada. Herkesin açık olarak sorduğu CHP adayına şu.
Sen burada bir avukatlık hizmeti mi yapıyorsun? Öyle olduğunu söylüyor. Vekaletini göster. Yok. Sözleşmeni göster. Kocaman bir dava 600 bin dolar az bir para değil. Niye sözleşme yapmadın peki? “Vergi doğar” Ne demek ya vergi doğar? Sen vergi mi kaçırıyorsun? Mal varlığında göster, göstermiyorsun.
Ortada bir yargı kararı var. Takip ettiği insan gidiyor diyor ki “bu senet benim değil” Ama CHP adayının söylediği ‘bu senedi benim yanımda doldurdu, alt tarafını imzaladı verdi”
Ortada bir sahte senet var. Bunun sahte olduğu tescillenmiş. Yargıtay’a gitmiş kesinleşmiş. Bu gerçek mi? Gerçek… Onun dışındaki birçok suçlama devam eden davalar şeklinde sürüp gidiyor.
Kesinleşmedikçe bir şey söylemek doğru değil. Ama kesinleşen bir şey var. Sahte senet var. Ve CHP adayı bu sahte senetle adamı sıkıştırıyor, para almaya çalışıyor.
Bundan büyük ayıp olabilir mi? Bunu sorduklarında da “rakibim var ya” diyor… Ya el insaf, bu kadar insafsızlık olur mu? Yalan olur mu? Bu kadar ahlaksızca saldırı olabilir mi? Ben ne adamı gördüm, ne merhabam var. Nasıl oluyor da bu olayı bana getiriyorsun ya. Doğrusunu söylesene neyse. İnsanlardan kaçırma.
Hiçbir soruya cevap vermiyor. Gazeteciler soracak cevap vermiyor. Eline bülten tutuşturmuşlar okuyor. Doğrusu Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayıyım diyen birisine bu yakışmıyor.
Soru: Mansur Yavaş, Ömer Çelik ve siz hakkında adil yargılamayı etkileme iddiasıyla suç duyurusunda bulunacağını söyledi…
Lütfen çok gecikiyor, şimdi gitsin versin. Yargıtay onaylamış, ‘senet sahte’ diyor. Ömer Çelik dedi ki “böyle bir karar var ne diyorsunuz? Burada sorular var, bu sorulara cevap ver.” Ömer beyin de sorduğu bu.
Beni bırakın, ben şu ana kadar konuşmadım, takip etmedim. Ömer bey, sadece basında okuduğu kadarıyla; “Bütün Türkiye çalkalanıyor. Niye dilinizi yuttunuz? Ey CHP’nin adayı anlatsanıza’ diyerek soru sordu sadece.
Geçenlerde gittiğim Yeni Mahalle’de toplantıda karşımdaki rakibimi eleştiriyorum. Bir projesi yok, belediyeciliği de bilmiyor. Onlarca yaptığı gaf var. Hem Ankara’yı bilmiyor.
Vatandaşım birisi Sabah Gazetesi’ni aldı durmadan onu gösteriyor. Dedim ki “Yeni okudum ben de. Orada sahtekarlıktan bahsediyor. Bırakın mahkemeler karar versin” dedim. Bütün yorum ve söylemim bu.
Bu adam senin tanıdığın. Bu adam senin geçmişte iş yaptığın adam. Şu anda ahlaksızlıkla suçladığın adam kendisinin zaten alışveriş ettiği bir adam.
Bitmiş tek dava var. Evrakın sahte olduğu ve o imzanın da takip ettiği insana ait olmadığı. Onun ötesindeki her şey hala devam eden süreç. Bu adam şöyle kötü adam, böyle kötü adam diyor. E o kötü adamla niye işbirliği yaptın o zaman?
Biz tanımıyoruz ki adamı. Ömrümüzde görmedik adamı. Kendisinin ilişkide olduğu insanlar.