FETÖ/PDY’nin ‘medya yapılanması’na yönelik aralarında Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ekrem Dumanlı, Bülent Keneş ve Emrullah Uslu’nun da bulunduğu 6’sı tutuklu 10’u firari 17 kişi hakkındaki soruşturma tamamlandı. Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, örgütün medya yapılanmasının yanı sıra TSK içindeki yapılanmasına dair de önemli bilgiler yer aldı. Savcılık, iddianamede ‘darbe girişimine TSK içindeki Gülen örgütü yapılanmasına mensup askerlerin tamamının katılmadığı, ikinci bir darbe girişimi için beklediği’ uyarısında bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 17 isim hakkındaki ‘darbe’ soruşturmasını tamamladı.
İddianamede, örgütün medya yapılanmasının yanı sıra TSK içindeki yapılanmasına dair de önemli bilgiler yer aldı.15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından TSK içindeki örgüt mensuplarının tespitine yönelik çalışmalar yapılıyor.
2. DARBE İHTİMALİ UYARISI
İddianamede özetle şöyle denildi: “Örgüte mensup bir kısım asker şahısların darbe girişimine iştirak etmediği anlaşılmıştır. Terör örgütünün stratejisinin ikinci darbe girişimi veya başka bir eyleminde bu asker şahısları kullanmak olduğu, ByLock kullanmayan örgüt mensuplarının varlığı da nazara alındığında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün büyük tehlike olduğunun unutulmaması ve rehavete kapılamadan terör örgütüyle mücadeleye devam edilmesi gerektiği açıkça anlaşılmıştır.”
ŞÜPHELİLER HAKKINDA 3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR
İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti suçtan zarar görenler olarak yer aldı. Şüphelilerin ‘TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Silahlı terör örgütüne bilerek isteyerek yardım’ suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıla kadar hapsi istendi.
15 TEMMUZ’DAN 1 GÜN ÖNCE
Şüphelilerin ‘darbe girişimine, söylem ve propagandalarda bulunmak suretiyle iştirak ettiklerinin’ savunulduğu iddianamede özetle şöyle denildi: “Ahmet Altan, 14 Temmuz 2016’da Can Erzincan TV’de Ilıcak ve Mehmet Altan’ın hazırladığı programa katıldı. Programın uzunca bir bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkilileri hakkında tehdit ve hakaretvari söylemlerde bulundular. Cumhurbaşkanı’nın kısa süre içerisinde ülke yönetiminden gideceğini ve yargılanacaklarını defalarca dile getirdiler. Bu söylemler kapsamında darbenin gerçekleşeceğini beyan ettiler. Amaçları darbe girişimini meşrulaştırmaktı.
Programda, kamuoyunda ‘Balyoz soruşturması’ olarak bilinen kumpas operasyonuna konu sahteliği kanıtlanmış sözde askeri darbe belgelerinin gerçek olduğu yönünde söylemlerde bulunarak Balyoz kumpasını aklamaya çalıştılar. Ülkemizde ifade özgürlüğünün olmadığı şeklinde yorumlarda bulunarak bu hususta yürütülen soruşturmaları itibarsızlaştırmaya çalıştılar.
1978 TARİHLİ YAZI
Nazlı Ilıcak, 12 Eylül darbesinden önce 1978’de sıkıyönetim ilan edilmesine açıkça destek verdi, dönemin Tercüman gazetesindeki 17/12/1978 tarihli yazısında “13 ilde sıkıyönetim yürürlüğe girdi. Huzura susamış milletimiz yürekten sesleniyor: Merhaba asker…” şeklinde söylemde bulunmuş, darbeye zemin hazırlayan medyanın önemli unsurları arasında yer almıştır. Twitter’da devletin terör örgütü DEAŞ’a destek verdiği, ülkenin diktatörlük ile yönetildiği şeklinde kamuoyu oluşturmaya çalışarak darbe girişimine zemin oluşturma faaliyeti içerisine girmiştir.”