Çok basit bir cümle ile tanımlıyor olsak da, Vajinismus çaresizlik, saplantı, umutsuzluk, kaygı, korku, kötümserlik, endişe, tiksinti, güvensizlik, panik gibi pek çok olumsuz duyguyu içinde barındıran, karmakarışık bir cinsel işlev bozukluğudur. Bu olumsuz duygu ve düşünceler, bedeni cinsel ilişkiye kapatmaktadır, yani Vajinismus aynı zamanda tehdit olarak algılanan cinsel ilişkiye karşı gelişen bir savunma mekanizmasıdır.
6 yıllık tıp eğitimim döneminde(1983-1989) ne kadın doğum hocalarım ne de psikiyatri hocalarımdan Vajinismus tanımını duydum. Taa ki Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Hastanesi’nde kadın doğum ihtisasımı yapana dek. Kadın doğum uzmanı olacaktık ancak hala Vajinismus tanımını bilmiyorduk. Jinekolojik muayeneye izin vermeyen, Vajinismus olup tesadüfen gebe kalıp doğuma gelen ancak çığlık çığlığa sezaryen isteyen kadınları ‘huysuz, problemli’ olarak tanımlıyor, onları anlamıyor, anlamaya çalışmıyorduk. Devlet kurumlarında çalıştığımda Vajinismus sorunu yaşayan çiftlere nasıl yaklaşacağımızı bilmiyor, kızlık zarı muayenesi yapıp psikiyatriye yönlendiriyordum. Özel sektör ve muayenehane çalışmalarımda gördüm ki Vajinismus sorunu yaşayan çiftler oldukça çok ve ilk olarak biz kadın doğumculara başvuruyor. Cinsellik, üreme ile iç içe olan bir fonksiyon olduğu için kadın sağlığının ayrılmaz bir parçası ve bizlerin bu sorunda destek olmamız, Vajinismusu tedavi etmemiz şart…
İlk cinsel deneyim yaşandığında, cinsel ilişkinin olmaması Vajinismus tanısını koydurmaz. Çiftler zamanla birbirlerini tanıdıklarında, birbirlerine alıştıklarında ilişki gerçekleşebiliyor. 6 aylık bir birliktelik oldu hala ilişki gerçekleşmedi ise profesyonel bir destek gerekli. Üreme ve cinsellikle ilgili ergenlere eğitim verilmesinin, kadın ve erkek fizyolojinin, cinselliğinin farklı olduğunun anlatılmasının yani doğru kaynaktan cinsel bilgilerin öğrenilmesinin çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Ne yazık ki ülkemiz de bu konu önemsenmiyor.
Kızlık zarının acıyacağı, patlayacağı, çok kanayacağı gibi acı ve ağrının hayal edilmesi(hayali ağrı), ilk denemelerde ağrı duyma, baskıcı baba, zayıf anne hikayesi, baba-kız ilişkisinde güçlükler, cinsellikten iğrenme, dinsel ve ahlaki şartlanma, başarısızlık korkusu, zorla evlilik, eşini sevmeme, cinsel taciz gibi pek çok neden Vajinismusa yol açabiliyor. Cinsel ilişki denemelerinde aslında bilinçle kontrol edilen pelvik kaslar refleks olarak kasılıp ve vajinanın girişini kapatıyor. Pelvik kasların kasılmasına, çoğu kez bedenin kasılması, bacakları kapatma, eşini itme gibi davranışlar eşlik ediyor. Bu durumda eşin yaklaşımı çok önemli. Vajinismus sadece kadının değil çiftin sorunu. Eşler anlayış göstermeli, güven oluşturmalı, ilişkide zorlamadan tedavi için birlikte başvurmaya teşvik etmeliler.
Vajinismus Ankara daki kliniğimizde kesin sonuç ile bitirilmektedir. Cinsel ilişkiyi gerçekleştiremeyen çiftlerin bir terapiste başvurmaya karar vermeleri, bu konuda istekli olmaları tedaviyi kolaylaştırıyor. Tabii ki öncelikle jinekolojik muayene yaparak kızlık zarının anatomik yapısını, cinsel ilişkiye engelleyen fizyolojik bir problem olup olmadığını anlıyoruz(Vajinismus sorunu yaşayan kadınları hemen hepsi bakiredir). Öncelikle kadın ve erkeğin cinsel organlarının anatomik yapısı, cinselliğin fizyolojisi ile ilgili psikoseksüel eğitim veriyor, tüm olumsuz duygu ve düşüncelerden arındırıyor, istemsiz kasılan pelvik taban kaslarını zihnin kontrolüne almak için gevşeme ve nefes egzersizleri yaptırıyoruz. Verilen ev ödevlerini yeterince yerine getiren çiftler yaklaşık 3 seanslık bir tedavi ile cinsel ilişkiye hazır hale geliyorlar.
Bir kaçınma ve erteleme hastalığı olarak tanınan Vajinismus sorunu yaşayan çiftler, lütfen tedaviyi ertelemeyiniz. Vajinismus kader değildir, tedavisi olan, tedavi sonrası nüks etmeyen bir sorundur.
Op. Dr. Güzin BAŞCI