İnsanların halk arasında oluşturdukları kulaktan kulağa aktarılan cinsellikle alakalı bazı yanlış düşüncelerdir. Cinsellik ülkemizde fazla konuşulmayan bir konu olduğu için birey cinselliği kulaktan dolma bilgilerle alıyor ve doğal olarak bazı düşünceler halk arasında kalıplaşıyor.
KİŞİNİN BİLİNÇALTINA YERLEŞİYOR
Cinsel mitler insanlar üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Küçük yaşlardan itibaren verilmesi gereken cinsel eğitim ne yazık ki verilmiyor ve bu büyüme sürecinde cinsel mitler ister istemez kişinin bilinçaltına yerleşiyor. Bunun sebebi ise ülkemizde cinsellik kınanan, kötülenen ve kaçınılan bir konu olduğu için eğitimi yeteri kadar verilemiyor. Tüm bu sebepler ilerleyen yaşlarda önemli problemler olarak karşımıza çıkıyor.
Bazı cinsel mitlere göz atalım:
1. Erkekler cinselliği her zaman ister ve her zaman buna hazırdır.
2. Cinsel ilişkiyi her zaman erkek yönetir, bu konu hakkında en bilgili kişi odur.
3. Sevişme sırasında konuşulmaz.
4. Cinsellik hakkında öğrenilecek yeni şeyler yoktur. Bunlar tamamen içgüdüseldir, öğrenilmez.
5. Mastürbasyon zararlıdır.
6. Erkeğin penisinin boyu çok önemlidir.
7. Büyük bir penis iyi sevişmenin anahtarıdır.
8. Cinsel fanteziler ahlak dışıdır.
9. Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır.
10. Erkeğin penis boyu ile cinsel ilişkiden alınan hazzın seviyesi doğrudan orantılıdır.
11. Cinsellik penisin vajinayla birleşmesinden ibarettir.
12. Kadınlar erkeklere göre cinsellikten daha fazla zevk alırlar.
13. Erkeğin cinselliğinin yalın olmasına karşın kadınınki karmaşıktır.
14. Erkek sertleşme problemi yaşıyorsa bunun sebebi kadını çekici bulmamasıdır.
15. Cinsel ilişki sırasında erkek vajinaya boşalmadan geri çekilirse hamilelik riski oluşmaz.
16. Yaşlılıkla birlikte cinsellik de biter.
17. Cinselliğin nihai amacı orgazm olmaktır, orgazm olunduktan sonra cinsellik sonlanır.
18. Cinsellikte mühim olan başarıdır.
CİNSEL TERAPİDE BU MİTLER NE İFADE EDER?
Bilişsel-davranışçı modele göre söz konusu mitleri oluşturan en büyük etken yanlış bilgilenmedir. Yanlış bilgilenmeye sebep olan etmenler genellikle arkadaş çevresi, dergiler, pornografik yayınlar ve çeşitli mecmua ve elektronik kaynaklardır.
Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde hatalı bilişsel şemaların oluşumuna bunlar ise fazlaca kaygılanmaya, suçluluk duygusu (bilhassa kendini tatmin etme), gerçekçi olmayan beklentiler ve başaramama duygusu gibi nedenlerle cinsel işlev bozuklukların ortaya çıkmasında ve sürmesinde etkili olur. Tüm bu yanlış bilgilenme aşamasının başat aktörlerinden biri cinsel mitlerdir.Söz konusu ekole bağlı olarak tedaviye başlayan terapist ilk seansta bireyin sahip olduğu cinsel mitleri belirleyip bireydeki bu düşüncelerin aslında doğru olduğu bilinen yanlış düşüncelerden ibaret olduğuna dair ona farkındalık kazandırmayı amaçlar. Elbette terapist bu mitlerin birer yanlış düşünce olduğunun ayırdına öncelikle kendisi varmalıdır ve konuyla ilgili tutumunu ve bilgi birikimini, muhakemesini buna göre inşa etmelidir. Terapistin bunu iyi aktarması önemlidir.
Aile Danışmanı ve Cinsel Terapist Psikolog M. Berk KARAOĞLU