Aseksüel ( herhangi birine yönelik cinsel çekim eksikliği veya cinsel etkinlikteki ilgi düşüklüğü veya yokluğu) evlilik durumunda çiftin cinsel iletişimi, ilişki kalitesi, evlilik uyumu ciddi şekilde etkileniyor. Çift cinsel açıdan giderek uzaklaşıyor. Eğer aseksüel bir evliliğiniz varsa sorunu ciddiye alın. Erkekte sertleşme sorunu, erken boşalma, testosteron hormonu azlığı, kadında orgazm problemi, cinsel ağrı ve cinsel isteksizlik cinsel birliktelik sıklığını düşürebiliyor.
Aseksüelliğin tedavisi var mı?
Uzmanlar, aseksüellik durumunda çiftlere, cinsel hayatlarını düzene sokacak tüyolar veriyor. Altta yatan fiziksel ve psikolojik nedenlere göre ilaç, hormon tedavileri, enjeksiyonlar hatta psikolojik ve çift terapisi gibi uygun bir tedavi seçildiğinde cinsel performans olması gereken seviyeye yeniden yükseliyor.
Cinsel birliktelik hormonları düzenliyor
Ne kadar sık cinsel birliktelik yaşayacağınızdan ziyade bu işin düzenine dikkat etmelisiniz. Haftada bir veya iki defa cinsel birliktelik yaşayıp 2 ay ara vermektense, düzenli şekilde belli aralıklarla yaşanılan cinsel birliktelik hormonları düzenliyor. Yani eşinize ve size uyan bir cinsel rutin yaratmak sadece cinsel tatmin ve psikolojik rahatlama sağlamıyor, fizyolojik olarak da sizi daha seksüel kılıyor. 3 haftadan daha az bir sıklık tüm cinsel hormonları ve cinsel fonksiyonları altüst ediyor. Her hafta 1-2 kez cinsel birliktelik hem cinsel fonksiyonlar hem de eşinizle olan duygusal bağınızdan açısından ideal.
Cinsel birlikteliğin sıklığını etkileyen faktörler
Her çift dönemsel olarak daha fazla veya daha az cinsel birliktelik yaşayabilir. Her çiftin kendine uygun bulduğu sıklık farklıdır. Yapılan çalışmalar çiftlerin haftada 2-4 seferden ayda 2-4 sefere uzanan bir cinsel birliktelik sıklığı olduğunu gösteriyor.
Cinsel birlikteliğin sıklığını etkileyen pek çok faktör var. Yaş, cinsel fonksiyon sorunları, cinsel iletişim eksikliği, stres, fiziksel, duygusal sağlık durumu, hastalıklar ve ilaçlar, vakitsizlik, yalnız kalacak zaman bulamamak, madde veya alkol bağımlılığı, ilişki durumu, ilişki problemleri, çatışmalar ve depresyon bu etkenlerin başında geliyor.